Yeşil Mutabakat İle Sürdürülebilir Başarıya Adım Atın

YEŞİL MUTABAKAT BİLGİLENDİRME MODÜLÜ

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), AB'nin 2050'ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması ve ekonomik büyümenin kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi gibi temel hedefleri içeren yeni büyüme stratejisidir. Bu plandaki ana başlıklar kirliliğin ortadan kaldırılması, sürdürülebilir sanayi ve üretim, biyo-çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir ulaşım, temiz enerji ve doğa dostu yapılaşna olarak listelenmektedir. Avrupa Birliği (AB), 11 Aralık 2019 tarihinde açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koymuştur. AB, bu hedefe ulaşmak için yeni bir büyüme stratejisi benimseyeceğini ve tüm politikalarını iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillendireceğini açıklamıştır.

Yeşil Mutabakat Eylem Planı

Ticaret Bakanlığı, AYM ve dünyadaki diğer gelişmelerin takibi ve atılabilecek adımların belirlenmesine yönelik çalışmalarda öncü rol oynamaktadır. Çalışmalar neticesinde ülkemizin Avrupa Yeşil Mutabakatı’ na adaptasyonunu sağlayacak bir yol haritası tespit edilmiş ve ilgili Kurumlarımızın katkıları ile bir eylem planı oluşturularak, Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu (YMÇG) ve Yeşil Mutabakat Eylem Planına (YMEP) ilişkin 2021/15 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 16 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanmıştır.

AB Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM)

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Avrupa Birliği sınırları içerisinde ticari malların üretimi esnasında oluşan karbon maliyetlerine eşdeğer bir maliyetin Avrupa Birliği ülkelerine ithal edilen mallara da uygulanmasına ilişkin düzenleyici bir sistem olarak tanımlanmaktadır. 2026 yılında yürürlüğe girecek SKDM kapsamında, AB üyesi olmayan ülkelerin çelik, alüminyum, çimento ve gübre gibi karbon yoğun sektörlerinden gerçekleştirilen ithalata, sınırda karbon vergisi uygulanacaktır.

AB Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS)

AB Emisyon Ticareti Sistemi, AB'nin iklim değişikliğiyle mücadele politikasının temel taşı olup, sera gazı emisyonlarını maliyet etkin bir şekilde azaltmak için anahtar araçtır. Dünyanın ilk büyük karbon pazarıdır ve en büyük karbon pazarı olmaya da devam etmektedir. Emisyon ticareti sistemi, sisteme dahil olan tesislerin sera gazı emisyonları için sektör ve kapasite bazlı olarak bir üst sınır değer belirlenmesi ve bu üst sınır için izin belgesi üretilmesini ifade etmektedir. Emisyon Ticaret Sistemlerinde işletmeler birbirileriyle karbon ticareti yapabilirler. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), çevresel sürdürülebilirliği artırmak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla geliştirilmiş bir piyasa tabanlı mekanizmadır.

AB Döngüsel ve Sürdürülebilir Sanayi Politikaları

Avrupa' nın net sıfır emisyon hedefini sağlamak, sanayi rekabet gücünü artırmak ve iklim nötr hedefine hızlı geçişi desteklemek için 1 Şubat 2023 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından Yeşil Mutabakat Sanayi Planı açıklanmış olup, Sanayi Planı’nın amacının,

  • AB’nin yeşil teknolojilerin gelişimi için lider konumunun korunması ve yatırım için cazibesinin muhafaza edilmesi,
  • 2030 yılına kadar yılda yaklaşık, günümüz seviyesinin üç katından fazla olan 600 Milyar Euro değerine ulaşacağı öngörülen yenilenebilir enerji ve fosil yakıtsız hidrojen kaynağının kullanılması gibi temiz enerji pazarına yönelik yatırımların yapılarak, uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesi,
  • Yeşil dönüşüm projelerine 2032 yılına kadar 330 Milyar Euro kaynak ayıracak olan ABD ve 140 milyar kaynak ayıracak olan Japonya başta olmak üzere, Hindistan, Birleşik Krallık, Kanada gibi ülkelerin yeşil dönüşüme yönelik teknolojik gelişmeler için ayırdıkları kaynağın gerisinde kalınmaması,
  • Yeşil teknoloji ve sanayii için beş yıllık plan dahilinde 260 Milyar Euro kaynak ile AB’den GSYİH oranına göre iki kat devlet yardımı veren Çin gibi ülkelerin rekabeti bozucu sübvansiyonların engellenmesine yönelik adımlar ile Tek Pazar’ın korunması için ticari savunma araçlarından yararlanmaya devam edilmesi,
  • Yeşil dönüşüm sürecinde rekabetçiliğin sağlanmasına yönelik politikaların ve finansman mekanizmalarının şekillendirilmesi olduğu görülmektedir.

AB Sürdürülebilir Tarım Politikaları

Avrupa Birliği, benimsemiş olduğu bütünsel yaklaşım çerçevesinde, insan, toplum ve çevre arasındaki ilişkinin, bunların her üçünün de sağlıklı gelişimi ve devamına bağlı olduğunu kabul etmekte ve bu çerçevede tarımın da iklim hedefleri olan Yeşil Mutabakat’ ın önemli bir parçası olduğunun altını çizmektedir. Bu yaklaşımın en önemli dayanağı ise, on yıllardır uygulamakta olduğu Ortak Tarım Politikası’ nın, diğer ülkelerde tarım ve gıda alanında politika yapıcılar açısından özellikle arz güvenliği, beslenme ve kalite açısından dünyada genel kabul gören ve karşılaştırma amacıyla kullanılan bir standart durumuna gelmiş olmasıdır. Bu çerçevede Avrupa Birliği, sadece küresel anlamda finans ve alım gücünü değil, standart koyma ve örnek oluşturma gücünü de Yeşil Mutabakat yaklaşımında etkin olarak kullanabileceği önemli bir araç olarak görmektedir. Bu çerçevede, Yeşil Mutabakat kapsamında tarım alanında Avrupa Birliği’ nin hedefleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı karşısında gıda güvenliğini sağlamak
  • AB gıda sisteminin çevresel ve iklim ayak izini azaltmak
  • AB gıda sisteminin dayanıklılığını güçlendirmek
  • Tarladan sofraya rekabetçi sürdürülebilirliğe doğru küresel bir geçişe öncülük etmek
  • Sınırda karbon düzenlemeleri
  • Yeşil ve döngüsel bir ekonomi
  • Yeşil finansman
  • Temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı
  • Sürdürülebilir tarım
  • Sürdürülebilir akıllı ulaşım
  • İklim değişikliği ile mücadele
  • Diplomasi
  • Bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri

İklim Değişikliği ile Mücadele

İklim değişikliği, sınır tanımayan ve gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak tüm ülkeleri etkileyen niteliğiyle günümüzün en önemli küresel sınamaları arasında yer almaktadır. Dünya Meteoroloji Örgütü ile Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Ofisi (UNDRR) raporunda, 1970-2019 yılları arasında meydana gelen afetlerin yarısını hava, iklim ve su kaynaklı afetlerin oluşturduğu, küresel olarak bu bağlamda 11.000 afet bildirildiği, bu afetler sonucu 2 milyon insanın yaşamını yitirdiği ve 3,64 trilyon ABD Doları ekonomik kayıp meydana geldiği kaydedilmektedir. İklim değişikliğinin gün geçtikçe şiddetini artırdığı ve insanlık için bir tehdit teşkil ettiği bilimsel olarak ortaya konulmaktadır. Hükümetler-arası İklim Değişikliği Paneli’ nin (IPCC) yayımladığı raporlarda, iklim değişikliğinin insanlık için “kırmızı alarm” verdiği uyarısında bulunulmaktadır. Her yıl yayımlanmakta olan BM Çevre Programı (UNEP) Emisyon Açığı Raporunun 2022 yılı sayısı, ilave önlem alınmadığı takdirde mevcut iklim değişikliğiyle mücadele projeleriyle yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın 2,8 santigrat derece artacağına, koşullu ve koşulsuz Ulusal Katkı Beyanları (NDC) uygulandığı takdirde ise küresel sıcaklığın sırasıyla 2,6 ve 2,4 santigrat derece artacağına dikkat çekmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en hassas bölgelerden biri olarak tanımlanmaktadır. Çevre ve İklim Değişikliği Akdeniz Uzmanları Ağı Raporu’ na göre, Akdeniz bölgesi dünyadaki diğer bölgelere göre %20 daha fazla sıcaklık artışına maruz kalmaktadır. 2040 yılına kadar Akdeniz' deki sıcaklık artışının 2,2 santigrat dereceye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, Akdeniz Havzasında İklim ve Çevresel Değişikliklere yönelik 2020 yılında yayımlanan 1. Akdeniz Değerlendirme Raporunda (MAR1), Akdeniz’de ortalama deniz suyu seviyesinin geçtiğimiz 20 yılda 6 cm yükseldiği, bu artışın 2100 yılına kadar 43 cm’den 84 cm’ ye kadar çıkabileceği belirtilmektedir.

Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (UHKIA)

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlanan bu hizmet ile, kamuoyunun soluduğu havanın kalitesi ile ilgili bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak ve halkın veriyi kolayca anlayabilmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, kişilerin bulunduğu bölgenin hava kalitesi, oluşturulan Hava Kalitesi İndeksi ile iyi, orta, hassas, sağlıksız, kötü ve tehlikeli şeklinde sınıflandırılarak internet ortamında paylaşılmaktadır. Burada (https://sim.csb.gov.tr/ ) yer alan veriler anlık veriler olup, sahadan elde edilen veriler doğrultusunda saatlik olarak güncellenmektedir. Bulunduğunuz bölgenin hava kalitesinin detaylı teknik değerlendirmesi için Bakanlığımızla veya Güney İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğümüz’ le temasa geçilebilir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), AB'nin 2050'de iklim-nötr olma hedefi doğrultusunda sürdürülebilir sanayi, temiz enerji ve karbon düzenlemeleri gibi alanlarda çevresel tedbirler almayı amaçlayan bir stratejidir.

image
image
image